Her insan başkaları tarafından övülmek, beğenilmek ister. Başkaları tarafından beğenilmek kendine olan inanç ve güveni artırır. Övülmek, en önemli teşvik kaynağıdır. Bir insana değer vermek, özen göstermek, ona kıymetli olduğunu hissettirmek bir kültürdür, görgüdür ve eğitimdir. Nasıl ki eli bol, vermeyi seven insanlar herkes tarafından takdir edilir, İşte, toplumumuzun eksikliğini duyduğu insan modeli hem eli hem dili cömert insan olgusudur. İnsanlar arasındaki iletişimde temel iki yol vardır. Yaşamımızı zenginleştiren uyum yolu ya da yaşamımızı fakirleştiren uyumsuz yol. Kişisel ya da toplum ile olan ilişkilerimizi seçtiğimiz yol üzerinde kurmak zorundayız. Dengeli davranan, düşünce ve duygularını denetleyen, dilini sevgi ve uyum yolunda kullanan, empati yapabilen, insanları yargılamadan dost olabilen, başkalarının gözlerine sevgi ile bakabilen, her insanın mutluluk düzeyini yukarıya taşırlar. Bunlar toplumun yapı taşlarıdır.
Karşımızdaki kişinin beklentilerine cevap verebildiğimiz oranda, onun bize ters gelen özelliklerine hoşgörü, sevgi ve anlayış ile bakabildiğimiz ölçüde uyum sağlarız. Kişisel ilişkilerde sürtüşmeyi en aza indiren, kavgaya dönüşmeden sorunları çözebilen, acı yerine mutluluğu, kin ve nefret yerine sevgi ve hoşgörüyü yeğleyebilen bir topumu daha fazla gün yitirmeden yeniden oluşmalıyız. Mutlu olmak için, içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir an olduğuna karar vermek için, beklemekten vazgeçin.
Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları daha alçakta. Oysa mutluluk insan boyu hizasındadır. Hayat öyle lanet bir şey ki, sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda susmadığın için kahreder.
Her şeyin geçici ve fani olduğunu unutma ki, mutlu durumda fazla sevinme, acı çektiğinde de fazla üzülme. Bir bahçe ve bir kitaplığın varsa hiç bir eksikliğin yoktur. Sıradan insanlar saatin parçaları gibidir, kurulur ve fonksiyonlarını bilmeden işler dururlar. Bir insanın çok malı mülkü olsa bile, hayatı bunlara bağlı değildir.” İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.
Mustafa Mızrak / Gazeteci Yazar