Film ve diziler yapılmış, öyküler ve romanlar yazılmış, günümüzün, ülkemizin ve bölgemizin en önemli çocuk ve kadın sorunlarından biri olan EKEN YAŞTA EVLİLİK konusunda yaptığım araştırmamı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
‘Çocuk Gelinler’ in eğitim durumuna bakıldığında yalnızca %12’sinin okur-yazar olduğu, saptanmıştır.Türkiye’de 2008 TÜİK verilerine göre; 6 yaş ve üstünde okuma yazma oranı kadınlarda %12,3, erkeklerde ise %3,1’dir. Bu farklılık ‘Çocuk Gelin’ olgusunun bu kişilerde yarattığı eğitim faciasının önemli bir göstergesidir.
((( “6’ncı sınıftayken bir arkadaşımız vardı, derslerinde gayet de başarılıydı. Birkaç hafta okula gelmedi. Yanına gittiğimizde parmağındaki yüzüğü gösterdi. Çok üzüldük. Kendisi de istemiyordu ama ailesi 10 bin TL karşılığı kızlarını 70 yaşındaki bir adama satmıştı. 14 yaşındaydı. Birkaç sene sonra ailesini gördüm, “Kızımız ilk doğumunda çok kan kaybetti şu an ölüm döşeğinde” dediler. Ailesi o kadar pişmandı ki, anlatamam. O durumdan kurtuldu. Geçen sene de babası sürekli aramasına rağmen kız bir türlü telefonu açmıyordu. Merak edip yanına gittiğinde kızını dövülmüş bir şekilde sokağın ortasında buldu. Adamın kızı burada, tekrar evlendirmek istiyor.”)))
Aileler çevrelerinde toplumsal tepki de olmadığından kız çocuklarını belirli bir başlık karşılığında erken yaşlarda evlendirme yolunu seçmektedirler. Çocuk gelinlerin %45,7’si başlık parası karşılığı evlendirildiklerini ifade etmektedirler.Dışarıda oyun oynayan,oyuncak bebeğini kucağına alıp uyuyan sadece ama sadece çocuk olan kızlarımızın evlendirilmesinde suçlu aranacaksa önce baba sonra anne işaret edilmelidir.Tabi ki çevrenin ve yoksulluğun da bu çirkinlikler sürecinde etkisi var ama belirleyici olan baba ve anne.
Çocuk gelinlerin evlenme şekillerine bakıldığında %83’nün evlendirilirken ‘rızası’ olmadan evlendirildiği görülmektedir.
Çocuk gelinlerin %30’undan fazlası eşini daha önce hiç görmeden gelin olmaktadır. Çocuk gelinlerin %50’sinden fazlası karşılaştıkları problemlerin çözümüne ilişkin herhangi bir yere başvurmadıklarını belirtmektedirler.
Çocuk gelinlerin %20’ye yakını henüz adet görmeden evlendirildiklerini ifade etmişlerdir.Ben bu çalışmayı yaparken defalarca yarım bıraktım ve masama yumruklar vurarak doyasıya ağladım.Ağladım çaresizim.
Toplumsal gelişmemizin önünde bir engel niteliğini kazanan ve toplumsal sorunlar yumağının ana halkalarından birini oluşturan ÇOCUK EVLİLİKLERİ çok önemlidir. Kadınlarımızın eğitim ve iş hayatının dışında kalmasının en önemli sebebi, erken yaşta yaptıkları evlilikler ve çok sayıda bakamayacağı kadar çocuk sahibi olan ailelerdir. Konunun sadece kadın hakları mücadelesi olarak algılanmayıp ülkemizin gelişememesinin sebeplerinden biri olarak düşünülmesi daha geniş değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
Sevgiyle kalın. Ve her şeyden önce birbirinizi candan sevin. Çünkü sevgi birçok kötülüğü örter.
Gazeteci / Yazar: Mustafa Mızrak