Toplumda yaygın olan şekilde sözde şaka adı altında kimseyle alay etmemeliyiz. Açlık, susuzluk, uykusuzluk, hastalık gibi acizlikler, hepimiz için söz konusu; ancak bunları sıkça dile getirmek çok kalitesiz bir davranıştır. Sürekli olumsuz yorumlar yapmamalı, söylenmemeliyiz. Sorunlardan bahsedip yakınmak yerine sorunlara çözüm üretmeye çalışmalıyız. İlgili ilgisiz her konuda merak içinde olmamalıyız. İnsanların özel hayatlarını öğrenmek için sorular sormamalıyız. 
 
Kendimizi suçlamamız, bize sadece kötü duygular hissettirir. Niye böyle davrandım demek yerine yaşantıyı kabul et ve sorumluluğunu gözden geçir diyebiliriz. Kendimizi suçlasak da suçlamasak da bir şeyi değiştiremeyiz. Bunun yerine neden sonuç ilişkilerine odaklanmalıyız. O an çaresiz olabiliriz, kendimizi kötü hissedebiliriz, olgunluk düzeyimiz yetersiz olabilir. Nedenleri hem kendi gelişimimiz hem de çevresel etmenlerle beraber ele almalıyız..Hayata bakış açını genişleterek irdelediğimizde kendimizi, kısır döngüye saplanmaktan koruruz. Geçmişe takılmak, bugünü, anı yaşama arzusunu da alır götürür. 
 
Kimsenin arkasından olumsuz konuşmamalı ve bilmişlik tasalanmamalıyız. Öfkemizi kontrol edip yenmeli, insanların arasını bozmaktan çok kaçınmalıyız. Bulunulan ortama ve kişiye göre farklı davranışlar sergilemeliyiz. Estetik ve güzelliğe önem vermeliyiz. Dünyada bulunduğumuz her an gelişimimiz için bir fırsat. Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek. Önemli olan ince nüansları yakalamak, acıları yeni bakış açılarıyla, dar kalıplardan uzaklaşarak irdelemek ama geçmişe takılmadan irdelemek. 
Dünyada yapılmış her şey, sevgi sayesinde yapılmıştır. Değişmek ve değiştirmek istiyorsanız okuyun ve elinize kaleminizi alıp yazmaya başlayın. 
 
Mustafa Mızrak / Gazeteci Yazar