Diplomasi zor ve ince bir iştir. Bu nedenle ülkemizde Bakanlık kadroları her zaman seçilmiş güçlü kadrolardan oluşmuştur.Son yıllarda dış politikanın rayına girmesinin en önemli sebebi, bu seçilmişlik diplomasisidir.Diplomatların kullandıkları her sözcük önemli ve anlamlıdır. Çatışmalarda büyüyen ve duygusal kopuş yaşayan, çocuklar ve gençler, yıllarca sıkıntı çekecektir. Kin ve nefretle büyüyen, psikolojisi bozulan bu nesillerle ileride barış daha da zor olacaktır.İşte bu çıkmazların önüne çözümle Hükümet yetkilileri barış sürecinde sevgiyle yol almaktadır.
Kin ve nefreti azdıran tehlikeli, yıkıcı ve ayrıştırıcı düşünce ve söylemlerden vazgeçilmesi ulusal birlikteliğimize çomak sokulmaması hepimizin yararına olacaktır.Sevgisiz söylemler, sosyal dokuyu zedelemekte, tahammülsüzlük artmaktadır.Gerek muhalefet ve gerekse kamu oyu hükümeti bilinçsizce eleştirmekte,destek olmak yerine köstek olmaktadır. Bu sevgisiz yıkıcı gidişat , farklı kültürlerin ve inançların birlikte yaşamasına darbe vurmaktadır..Barışa giden yol, kötüyü iyi ile, yanlışı doğru ile, nefreti sevgi ile yenmekte geçer.Önemli ve yararlı olan muhalefetinde iktidarı desteklemesidir.
Uyumlu ve olgun toplumlarda savaş diye bir dert olmaz. Bir ülkenin iç barışı dış dünyaya da yansır. Kendi içinde barışık olmayan bir devlet , dış dünya ile de barışık olamaz.Demem o ki kendi içinde daima barışık olan Hükümetimiz barışın anahtarı olmaktadır.yeter ki ülke olarak tek yürek olalım.Halkımızın geleceğini, savaş ve ölüm belirlememelidir. İnsanlarımızın beynini ve bedenini dondurarak, ülkeyi bir hapishaneye çevirerek barışı sağlayamayız. Toprağına, tarihine ve birçok yanlışına rağmen devletine bağlı, bu toplum savaşı değil barışı istiyor.Bu toplum barış için önemli ortak değerlere sahip bir toplumdur.Toplumu kışkırtmak,ve hükümeti her sözcükte her ağızda eleştirmek barış değil savaş çığırtkanlığıdır.
Türkiye coğrafyası ortak değerimizdir. Milyonlarca evlilik ve ortak aile varlığı, inanç birliği ve bin yıllık beraberlik bu toplum için betondan bir ortak harçtır. Sevgimizi biz bu harca borçluyuz.Bu ortak değerleri aşındırmaya çalışanlar, barışın önünde en büyük engeldirler.Kültürümüz, Kimliğimiz, İnancımız ne olursa olsun barış içinde yaşamak için İktidar ve muhalefet hep birlikte adımlar atmalıyız.Barış ve dostluk için kucaklaşmalı, barışı hep birlikte kurmalıyız.Ölmek zor değil zor olan hep birlikte sevgiyle yaşamaktır. Şiddetle değişen bir dünya,ancak daha çok şiddetin var olduğu bir dünya olur. SEVGİYLE KALIN.ÇÜNKÜ SEVGİNİZ YOKSA İÇİ BOŞ ÇINLAYAN BİR BAKIR KAPTAN FARKINIZ OLMAYACAKTIR.