Namusun şekillenmesinde coğrafyanın ve kültürün etkisi olduğu kadar; kadın ve erkeğin roller gereği verdiği farklı tepkiler de namusun dönüşümünde büyük önem taşımaktadır. İKİ BİLGE NEHRİN KENARINDA YÜRÜRKEN boğulmak üzere olan bir kadın görürler…Bilgenin biri kadının orasına burasına dokunacağını ve bilgeliğinin bozulacağını düşünürken diğer bilge suya atlar ve kadını kurtarır.KURTARMAYI NAMUSSUZLUK OLARAK DÜŞÜNEN  bilge sen artık bilge olamazsın, kadının her yerine dokundun” der…Bunun üzerine kurtaran bilge arkadaşına döner ve “ben sırtımda taşıdım,SEN KAFANDA TAŞIMIŞSIN” der.

İnsani değerlere de saygı gösterilmesi, hırsızlık yapılması da kabul edilmeyen davranış olarak .Akıldadır. Bedenle de alakası bulunmamaktadır. Beynin temizliğidir namus. Beyinlere sunulan kara yasaklar da değildir.İyiyi ve kötüyü ayırt edebilme yetisidir. Bilinçli yaşama halidir, ve onurla karakterle bağlantılıdır. İtibar, utanma duygusunu da kapsar.Doğal dürtülerimiz namus anlayışı yüzünden bastırılmaktadır.

TOPLUMUN KADINA TAKMIŞ OLDUĞU KELEPÇEDİR NAMUS. Geri kalmış ilkel insanların değeridir.Bunun nedeni ise:

 

Namus bekçisi ataerkil zihniyettir.


İnsansaldır.

Beyinde başlar ve biter, SALT DİŞİLİK VE ERKEKLİKLE BAĞDAŞTIRILAMAZ. NAMUS KESİNLİKLE İKİ BACAK ARASINDA DEĞİL BEYİNDEDİR.

Doğal hukuk kavramı gibi insan aklının kendiliğinden ürettiği bir kategori.

Namus kavramı da erdem gibi ahlak kavramı içerisinde yer almaktadır.NAMUS KAVRAMI ÇOK BOYUTLU BİR KAVRAMDIR. Namus son dönem ahlâk kitaplarında daha çok ırz, edep, iffet, ar, hayâ, şeref, onur doğruluk, dürüstlük gibi erdemlerin bütününü içine alan bir ahlâk terimi olarak kullanılmaktadır. Namus kavramının anlam sahası oldukça geniş ve görecedir.

Genel olarak namus, insanın mânevî ve ahlâkî kişiliğini ayakta tutan ve sıkı sıkıya korunması, saklanması gereken temel bir değer kabul edilir. Namus kavramı sözlükte: Ahlak,şeref, haysiyet kurallarına bağlı olmak biçiminde tanımlanmaktadır. NAMUS HEM BAŞKALARININ HEM KENDİMİZİN YARĞISIDIR.Haysiyet,şeref, ve vicdan, genel ahlak ve mesleki kurallara göre değerlendirilen, insanın başkalarının ve kendi gözündeki yerini de belirlemektedir.


 

Erkeğin koruması altında olmayı getirmektedir. Bu zihniyette namus giderse kadının öldürülmesi uygun olarak kabul edilmektedir.Cinselliği hakkında bilgi sahibi olmadığımız insana namuslu denebilmektedir. Sevişmemeyi de getirebilmektedir.Namus;onurudur insanın haysiyetti,dürüstlüğü de içine almaktadır. NAMUS İNSZLIĞIN TA KENDİSİDİR. Bir gece de kirlenmesine de imkan yoktur...Sözünde durmayı yalandan sakınmayı başkaları hakkında kötü konuşmamayı getiren anlayıştır namus.İsim, saygınlık,güvenirlilik, ve bütünlüktür.Saygılı olmakla beraber engellerde zorluklarda yoldaşlarını satmayışın adıdır.Hak yemekten ve haksız kazanç elde etmekten uzak duruştur.Eve ekmek getiren bireyin alın teridir namus. Saflıktır ve fikrin de temiz oluşudur.

Emeğe değer veriştir. Kendinden güçsüze zülüm uygulamamaktadır. Paylaşarak, değerlere sahip çıkmaktadır.Namus parayla korkutarak satın almamaktır. Kıymet bilmeyi de getirir.Annesiz çocukların doğmasına da sebep olabilmektedir. Daha kötüsü de anne karnında doğmamış masumların da ölümünü hazırlamaktadır.Erkeğin kadın davranışı üzerine kurduğu kontrolü kaybetmesiyle meydana gelen utanç veya bu yöndeki algısı bulunmaktadır.Bu utancı tetikleyen kışkırtan aile veya mahalli baskısı da yer almaktadır. Ataerkil sistemin getirisiyle kadın nesneden öteye geçemeyen konumundadır.

Boyun eğen kadın namuslu olarak kabul edilmektedir.ÖZGÜR RUH NAMUSSUZ DEĞİLDİR. Namus sınırları geçmemeyi getirmektedir. Ve kendini de kasması anlamına gelmektedir.Kadınlar, namuslu olarak kabul gören davranış kurallarına uygun davranması beklenmektedir. Bundan ötürü de rolleri de pasiftir.Erkekler de kadınların bu kurallara uymasını sağlamalı bu nedenle de aktif bir rol oynamaları gerekmektedir.Var olan haliyle namus anlayışı yıkıcı bir kavramdır. Kadınların özgürlüğünü erkeklerin kontrolü altına alarak kısıtlamaktadır ve kadınları ezmektedir. Ve kadınları bir mülke dönüştürmektedir. Bir anne de yetiştirdiği erkek çocuğuna, eğer namusumuzu yerde bırakırsan sütü mü helal etmem diyerek zorunlu baskılarla yönlendirebilmektedir.YANLIŞ BİLİNEN NAMUS CİNAYETLERİN GENEL SEBEBİDİR. Ana akım medyada, karar mekanizmalarında da kadın bakış açısında eksiklik yer almaktadır. Medyanın cinsiyetçi dili de, toplumsal cinsiyet rollerini besleyerek meşrulaştırmaktadır. Korku kültürü yaratarak kadınları da sindirebilmektedir.Ölü bedenler üzerinden de namus hikayeleri de yazılmaktadır.Medyada kadın sıradan rollerle temsil edilmektedir.Şiddet içeren, küçük düşüren haberlerle yer verilmektedir.

 

 

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği de medya da yeniden üretilebilmektedir.Bu durum toplumda var olan cinsiyet ayrımcılığının pekişmesine neden olmaktadır.Ana akım medya da olumsuz ayrımcı söylem kullanılmaktadır.Namus, özel alanla ilişkili olduğu kadar kamusal alanı da içine almaktadır. Kadının birey oluşunu da izin verilmemektedir.

Kamusal alana çıktığında da erkek egemen zihniyetin izin verdiği ölçüde adımlar atmayı getirmektedir.Ataerkil yapıda yer alan namus erkek egemen toplum zihniyetinin söylemidir. Kadın erkek eşitsizliği de yer almaktadır. Kadın erkek ayrımından kurtulmak gerekmektedir.Namus anlayışının değişmesi için: Mücadele gerekmektedir.Kadın bedenin ve cinselliği kontrol edilmesi olarak algılanın namus kavramının içeriğinin değiştirilmesi medyanın da bu konu da önemli rolü bulunmaktadır.

ŞİDDETİ ÖZENDİREN PROĞRAMLAR YERİNE BİLGİLENDİRİCİ PROĞRAMLARA AĞIRLIK VERİLMELİDİR.. Kara zihniyetin eğitim,ekonomi,hukuk,psikoloji gibi alanlarda cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmaya dönük bir dönüşüm projesi geliştirilmelidir.Erken yaşta ve kadın rızası olmadan yapılan evliliklere karşı çıkılmalıdır. Sığınma evleri de artırılmalıdır. Bilinç yükseltme faaliyetlerine önem verilmelidir. Namus, evrensel ahlâka uygun şerefli bir hayat yaşamaya, insanlık haysiyetini zedeleyecek her türlü davranıştan uzak durmaya yönelten ahlâkî ilkeler bütünü olarak tanımlanabilir.SEVGİYLE KALIN ÇÜNKÜ SEVGİNİZ YOKSA İÇİ BOŞ ÇINLAYAN BİR BAKIR KAPTAN FARKINIZ OLMAYACAKTIR.

        

Gazeteci / Yazar

 Mustafa Mızrak