Suriye’de dördüncü yılına giren iç savaş, dünyanın en büyük insani ve güvenlik krizlerinden birini oluşturdu ve halen oluşturmaya devam ediyor. Türkiye’deki Suriyeli vatandaşlar bir çok ilde kurulan kamplarda ve barınma ve merkezlerinde oturuyorlar.Ayrıca bir kısmı kiraladıkları veya satın aldıkları dairelerde oturmaktalar.
Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ülkelerine geri dönme ihtimali iç savaşın şiddetlenmesi nedeniyle giderek zayıflıyor. Suriyeli mültecilerin çaresiz durumu konunun, insani, hukuki, siyasi, toplumsal ve mali yönleriyle çok boyutlu bir analizi gerektiren karmaşık bir soruna dönüştüğü aşikardır. Türkiye 1994 İltica ve Sığınma Yönetmeliği uyarınca, “sığınmacı” statüsü verdiği Suriyelilere “geçici koruma sağlamakta idi. Geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacılar hukuken “makul bir süre için Türkiye’de kalma” iznine ve “üçüncü bir ülke tarafından mülteci olarak kabul edilene kadar geçici sığınma hakkına sahiptirler .
Türkiye’nin izlediği “açık kapı politikası” çerçevesinde, pasaportu bulunmayanlar dâhil, kabul ettiği tüm Suriyeli sığınmacılara sağladığı “geçici koruma” rejimi, uluslararası kuruluşlar tarafından uluslararası hukuka ve insani yükümlülüklere uygun olarak değerlendiriliyor.Türkiye, iç savaşın sona ermesi ile Suriyeli mültecilerin ülkelerine döneceği varsayımıyla, Suriyeli mültecilere yönelik politikasını kitlesel göçün geçici bir durum olduğu tespiti ile şekillendirmişti.
Suriyelilerin vatandaşlığa alınması yönünde yapılan açıklamaların ardından, birçok ilde Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasına tepkiler gittikçe büyüyor.
Türkiye’ye sığınan Suriyeli kişi sayısı şuanda resmi olmayan rakamlara göre, 5 Milyon civarında. Malum son dönemlerde Hükümet kanadından özellikle Suriye’den gelen sığınmacılara vatandaşlık verilmesiyle ilgili açıklamalar haklı olarak büyük tepkilere yol açmaktadır.
Çünkü gerçekten gelen Suriyelilerin Türkiye’de yaşayan insanlarla adapte olması, uyum sağlaması ve çok daha farklı sıkıntılar bir soru olarak önümüzde duruyor. Elbette Suriyeli sığınmacılar, misafir olarak Türkiye’de bulunurlar. Bu insani olarak kabul edilebilir bir durumdur ancak Suriye’deki iç savaş sona erdikten sonra gelen sığınmacıların toplu halde geri dönmesi gerekmektedir.Fakat yapılan açıklamalar artık yerleşik olarak kalacakları yönünde.
Suriyelilerin Türkiye’ye gelmeden öncede işsizlik ve fakirliğin kol gezdiği iller şimdilerde daha da zor durumlar yaşamaktalar.Türkiye İşsizliğin hat safhada olduğu, fakirlerin kol gezdiği bir ülke. Dolayısıyla Suriye’den gelen sığınmacılara da ayrıca iş imkanlarının sağlanması onların istihdama dahil edilmesi işsizlik sorunu bir kat daha artmıştır.
Suriyeli sığınmacıların önemli bir kısmının oy kullanması söz konusu. Dolayısıyla bunlar politik düşüncelerle yapılıyorsa gerçekten vahim bir tablodur. Çünkü Politik düşüncelerle , siyasi argümanlarla gelen sığınmacılara vatandaşlık hakkı tanımak ciddi bir hukuksuzluktur. Kendi ülkesinin vatandaşlarına duyarlı olmamak anlamına gelmektedir.
Yapılan tüm açıklamalar bu yaklaşımın, yanlış bir yaklaşım olduğunu yönündedir.
Evet savaş zamanında Türkiye kapılarını mağdur Suriyelilere açarak üzerine düşen vatandaşlık görevini yerine getirdi. Zaten şuan Türkiye’de politik, siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda ciddi sorunlar baş göstermiş durumda.. Çünkü her şeyden önce gelen Suriyeli sığınmacılar, çok ucuz rakamlarla iş bulmanın derdine düşüyorlar ve daha önce çalışan insanlarda iş bulma noktasında yani, Türkiye’de yaşayan insanlar da, iş bulma noktasında çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorlar.
Kuma tipi evliliklerin ve boşanmaların artması sosyal dokunun ciddi anlamda tahrip edildiğini göstermektedir. Bu bakımdan Suriye’den gelenlerin vatandaşlığa kabul edilmesi çok yanlış bir tutum olur ve kesinlikle halkın tepkisi ile karşı karşıya kalır. Başlarda Suriyeli mülteciler konusuna geçici bir durum olarak yaklaşan Türkiye’nin beşinci yılına giren iç savaş nedeniyle, mültecilerin kalıcı olduklarını kabul ederek, yeni politikalar oluşturmaya başlanması tepkilere neden olacaktır.Bunun çözümü muhalefetin ve aydınların katılımıyla tüm kamu oyunun görüşü alınıp düzeyli bir müzakere yapılması ve sevgi ile yaklaşarak köklü tepkilere neden olmayacak çözümlerin bulunmasında yatıyor. SEVGİ İLE KALIN ÇÜNKÜ SEVGİNİZ YOKSA İÇİ BOŞ ÇINLAYAN BİR BAKIR KAPTAN FARKINIZ OLMAYACAKTIR.
kadıköy escort
escort
masaj
ataşehir escort
ümraniye eskort
kartal escort
istanbul spa
istanbul masaj
kadıköy escort
masaj
ataşehir escort
masöz
maltepe escort
ataşehir escort
anadolu yakası escort
kadıköy escort
anadolu yakası escort
ümraniye escort
şerifali escort
üsküdar escort
erenköy escort
ataşehir escort
ümraniye escort
şerifali escort
samandıra escort
pendik escort
kurtköy escort
kartal escort
gebze escort
tuzla escort
bostancı escort
göztepe escort
beykoz escort
suadiye escort
escort bayan
seks hikaye
ankara escort
izmir escort
maltepe escort
escort bayan
anadolu yakası escort
kadıköy escort
maltepe escort
kadıköy escort
pendik escort
ataşehir escort
kadıköy escort
göztepe escort
maltepe escort
bostancı escort
ankara escort
kocaeli escort