*** Kendilerini ateist olarak nitelendiren insanlar genellikle kafa yorup araştırma yapmış ve bilinçli bir şekilde Tanrı kavramına inanmamayı seçmiş insanlar değildir.Dünyaya kızgın olduğu için ateist olan milyonlarca insan vardır. Bir ateist Tanrı inancının dünyaya zarar verdiğini düşündüğü için çevresindeki dinsel düşünceyi temsil eden kavram ve kişilerden hoşlanmaz.
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. “ Evrim ne güzellikler yaratıyor! ” diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu fark ediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam “ALLAHIM!!!” diye bağırmış.
*** Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: “Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yârdim etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bi kulum mu saymalıyım? ” demiş. Adam utanç içinde: “Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksizlik, ama belki AYI’ yı dindar yapabilirsiniz.” demiş. Ses: “Peki.” diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış : “Allah’ım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere.”
*** Ateist, Tanrı’sının varlığının gösterilemeyeceğini, dolayısıyla tüm dayanaksız iddialar gibi temel ve varsayılan tavır olarak reddedilmesi gerektiğini düşünür. Bu düşünce sadece materyalizm okur. İdealist felsefe okumak işine gelmez. Dikkat edilirse burada en önemli ayrıntı, Tanrı kavramıdır.Başlangıçtan bu yana var olan her şeyin yaratıcısı TANRI’MIDIR yoksa madde maddeyi mi yaratmıştır. Tanrı’nın geçerli bir şekilde tanımlanmadığı veya tanımlanamadığını ısrarla söylerler ama ortaya net bir kavram koyamazlar.Neyin varlığı veya yokluğundan bahsedildiği belli değildir. Tanrı’sızlık iddiaların tamamı kum üzerine kurulan ve her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan ev gibidir. Ateizm dünyayı açıklama iddiasında olan bir görüş ya da bir felsefi akım değildir.Ateistler evrenin kökeni, canlıların ortaya çıkışı, hayatın anlamı gibi temel konuları bilinmezliğe havale etmişlerdir.
*** AMA BİR İNSAN VARLIĞINA İNANMADIĞI BİR ŞEYDEN NEFRET EDEMEZ.
Toplumda ahlaki prensiplerin din kökenli olması gerektiği önyargısı mevcuttur. Bu yüzden ateistlerin ahlaksız olabileceği, onları ahlaklı birer birey olmaya iten bir sebep bulunmadığı gibi yanlış bir inanç mevcuttur. Modern tüketim toplumu genişledikçe ve sanayileşme bir parazit gibi tüm dünyayı ele geçirdikçe insanlar kapitalizmin kurbanı haline geldiğine dönüşüyor. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla sanal ortamda bu konular çok tartışılmaya başlanmıştır. Burada reddedilen bu kavramın zihinlerdeki varlığı değildir. Zihinde var olan bir kavramın, dış dünyadaki varlığı iddiası reddedilmektedir.Sözde bu reddedişin bilimsel temellere dayanmadığını itiraf ederler ama ateist inanışın kendilerini Cehennemden muaf kıldığını sandıkları için inanmaya devam ederler. Dünyada yapılmış her şey, sevgi sayesinde yapılmıştır. Değişmek ve değiştirmek istiyorsanız okuyun ve elinize kaleminizi alıp yazmaya başlayın
Mustafa Mızrak / Gazeteci Yazar